Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi
https://tdeidergisi.com/index.php/pub
<p>TDEİ Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi, <strong>(ISSN: 3062-0805)</strong>, Temmuz 2023'te yayın hayatına başlayan <strong>hakemli</strong> ve <strong>bilimsel</strong> bir dergi olup, Türk dili ve edebiyatı alanlarında yapılan araştırmaları yayımlamayı amaçlamaktadır. Bunun yanı sıra Türk Dili ve Edebiyatı alanındaki önemli konularda Özel sayılar da yayımlanır. <strong>Yayın dönemi</strong> Haziran ve Aralık aylarıdır. Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi, <strong>açık erişimli</strong> bir dergidir. Dergi sayılarına erişim ücretsizdir.</p>Doç. Dr. Ahmet HAŞİMİtr-TRTürk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi3062-0805Türkçe Dersi Bilim ve Teknoloji Temasına Yönelik Bir Söylem Çözümlemesi: Lagari Hasan Çelebi ve Dünyanın İlk Roket Denemesi
https://tdeidergisi.com/index.php/pub/article/view/33
<p>Türkçe derslerinde ders kitapları, temel materyaller olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan Türkçe ders kitaplarında yer alan metinlerin ilgili olduğu tema ile uyumlu olması ve nitelik bakımından etkinliği önem arz etmektedir. Bu çalışmada 6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı (2023) Bilim ve Teknoloji temasında yer alan “Lagari Hasan Çelebi ve Dünyanın İlk Roket Denemesi” başlıklı metnin söylem çözümlemesinin yapılması amaçlanmıştır. Bu araştırmada kullanılan söylem çözümlemesi yöntemi, nitel araştırmalar kapsamında ele alınmaktadır. Söylem çözümlemesi, genel anlamda irdelenen metnin bağlamsal özelliklerini ve amaca uygunluğunu denetleme olanağı sunar. Bu araştırma özelinde de bir ders kitabında yer alan metnin kullanılış amacına uygunluğu incelenmiştir. Kişiler/kimlikler, anlamsal özellikler, söylemler arası durum ve etkiler gibi yönleriyle ele alınan metnin kullanılış amacına uygun olduğu belirlenmiş ve ilişkilendirildiği tema ile uyumlu olduğu görülmüştür. Çalışmanın Türkçe ders kitaplarında söylem çözümlemesine yönelik özendirici olması beklenmektedir. Bu araştırma, Türkçe dersine yönelik bir metni söylem çözümlemesi çerçevesinde ele almıştır. Bu doğrultuda metin eksenli hareket etme olanağı bulunan sosyal bilgiler ve Türk dili ve edebiyatı gibi derslerin ilgili materyalleri de söylem çözümlemesi yaklaşımıyla incelenebilir.</p>Nurullah Karaoğulları
Telif Hakkı (c) 2024 Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-07-022024-07-022111110.5281/zenodo.12623438Menâkıb-ı Şeyh-i San’an Mesnevisinin Arketipsel Eleştiri Metodu ile İncelenmesi
https://tdeidergisi.com/index.php/pub/article/view/48
<p>Klâsik Türk edebiyatında mesnevilerin anlaşılmasında klasik inceleme metotlarının yanı sıra modern eleştiri metotları da kullanılmaktadır. Ancak bu konudaki çalışmalar yenidir ve sayıca azdır. Nitekim bu çalışmaya konu olan <em>Menâkıb-ı Şeyh-i San’an</em> adlı eser modern eleştiri metotlarından arketipsel eleştiri metoduyla daha önce incelenmemiştir. <em>Menâkıb-ı Şeyh-i San’an,</em> mesnevi nazım şekliyle menâkıbnâme türünde yazılan yazarı belirsiz bir eserdir. Bu çalışmanın amacı<em> Menâkıb-ı Şeyh-i San’an</em> adlı eseri arketipsel metodla incelemektir. Eserin ana kahramanı Şeyh-i San’an’ın merkeze alındığı bu çalışmada arketipsel eleştiri metodu ile <em>Menâkıb-ı Şeyh-i San’an</em>’ın incelenmesinin eserdeki olayların anlaşılmasında katkısı görülmüştür. Arketipsel eleştiri metodu Carl G. Jung’un analitik psikoloji alanında yaptığı çalışmalarına dayanmaktadır ve bu kuramın sanat eserlerine uygulanmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda insanı konu edinen menkıbe türü anlatılarda ortak bilinçdışının dışavurumu olan arketipler, eserin derin yapısının incelenmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada Şeyh-i San’an’ın başından geçen olaylardan ve karşılaştığı kişilerden hareketle anima, animus, persona, gölge, bilge ve arama arketipleri Mustafa Güneş’in <em>Menākıb-ı Şeyh-i San’an </em>adlı eseri üzerinden incelenmiştir. Bu çalışma giriş, arketipsel eleştiri metodu ve arketipler,<em> Menākıb-ı Şeyh-i San’an</em>’da arketipler ve sonuç bölümlerinden oluşmaktadır. Giriş bölümünde eserin mesnevi nazım şeklinde ve menkıbe türünde kaleme alındığı göz önüne alınarak eser hakkında bilgi verilmiştir. Giriş bölümünden sonra çalışma iki ayrı bölümde incelenmiştir. Birinci bölümde arketipsel eleştiri metodu ve arketip kavramı üzerinde durulmuş; bu arketiplerden persona, gölge, anima, animus, bilge vb. kavramlar açıklanmıştır. Çalışmanın ikinci bölümü<em> Menâkıb-ı Şeyh-i San’an</em>’daki arketiplerin incelenmesinden oluşmaktadır. Bu bölümde ana kahraman Şeyh-i San’an’ın başından geçen olayların özeti verildikten sonra eserde ilgili beyitler âşık kahraman, persona ve gölge, anima ve animus, bilge ve arayış, yolculuk ve olgunlaşma başlıklarıyla incelenmiştir. Sonuç bölümünde ise menâkıbname türü eserlerin arketipsel eleştiri metoduyla incelendiğinde daha iyi anlaşılacağı vurgulanmıştır.</p>Şeyma Sarı
Telif Hakkı (c) 2024 Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-07-022024-07-0221122110.5281/zenodo.12624479Hüseyin Ferhad’ın Poetik Evreninin Görsel Tasarımı
https://tdeidergisi.com/index.php/pub/article/view/44
<p><strong> </strong></p> <p>Poetik yönelim çeşitliliği ile karakterize 1980 sonrası Türk şiiri, dönemin siyasi koşulları gereği politik dilinden ve tavrından uzaklaşır. Farklı arayışların zenginleştirdiği çeşitlilikle biçim, biçem ve tema düzleminde yeni imkânlar yaratır. Bu dönemde şiir farklı yönelimlerle arayış içine girer. Toplumsal/politik anlayışla başladığı şiir serüvenine bu dönemde yeni boyut katan Hüseyin Ferhad, coğrafî düzlemde önce Ege, Akdeniz ve Ön Asya’ya daha sonra Doğu’ya/Türk dünyasına çıktığı yolculukta toplumsal duyarlılıkla birlikte metafizik, inanç, mitoloji ve etnik kültürle şiirini besler. Ferhad’ın bu çerçevede ortaya koyduğu şiir, yoğun şekilde imaj barındırır ve bu imajlar da ağırlıklı olarak görsel karakterlidir.</p> <p> Hüseyin Ferhad’ın sekiz kitaptan oluşan şiir külliyatında duyulara dayalı imajlar üzerinden tasarlanan şiir evreninin görsel ağırlıklı olduğu tespit edilmiş ve örneklerle açıklanmıştır. Ferhad’ın farklı kitaplarından alınan metin parçalarının betimsel bir yöntemle ele alınmasına başvurulmuştur. Çalışmada ilk olarak şairin poetik anlayışına dair bilgi sunulmuş, daha sonra görsel imaj açıklanmış ve seçilen örnekler üzerinden Hüseyin Ferhad’ın şiirindeki duyu imajlarının görsel boyutu gösterilmiştir. Yapılan incelemelerle Hüseyin Ferhad’ın imaj yoğunluklu şiirinin görsel duyuyla tasarlandığı, görsel imaj karakterli şiirinin şairin poetik/estetik anlayışında önemli bir yer teşkil ettiği saptanmıştır. </p>Ali Ekber Erdoğan
Telif Hakkı (c) 2024 Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-07-022024-07-0221223410.5281/zenodo.12624732Refik Ahmet Sevengil'in Hikayelerinde İdealist Tipler ve İdeolojinin İzleri
https://tdeidergisi.com/index.php/pub/article/view/32
<p>Erken Cumhuriyet Devri gazeteci- yazar ve tiyatro tarihçisi Refik Ahmet Sevengil, verdiği sayılı edebî eseri ile bazı hususiyetlerde dikkat çeker. Sevengil’in, edebî eserlerinde işlediği konu ve karakterler daha çok ideolojik ve siyasal içeriktedir. O, edebiyatı da diğer sanat dalları gibi ideolojik algının inşasında kullanılması gereken bir aygıt olarak düşünür ve konu edinir. Sevengil, yayımladığı tek hikâye kitabı olan <em>Köyün Yolu</em> eserinde bulunan kimi hikâyelerinde yaşadığı devrin algısında şekillenen ve siyasal düzenin halka aksettirilmesinde kullanılan düşünce ve ideolojik yapıyı işler. Bu düşünce şeklini idealist çerçevede ele alınan fakat ideolojik söylem ve eylemlerle donatılmış olan karakterlerinin ifade ve yaşamları ile yansıtır. Sevengil’in politik olarak da kimi görevlerde bulunması eserlerindeki ideolojik ve siyasî zeminli yansımanın daha net ve izlenebilir olmasını sağlar. Bu doğrultuda hikâyelerindeki ideolojik ve idealist karakterlerin devlet görevlisi, öğretmen, vali olması da şahsî algısıyla alakalı görülebilir. Sevengil, hikâyeciliğinin hareket noktası da bu algıdır. Çalışma bağlam bakımından Sevengil’in ortaya koyduğu bu algıyı ele almaya çalışmıştır.</p>Berkan Uzun
Telif Hakkı (c) 2024 Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-07-022024-07-0221354410.5281/zenodo.12624916Kutadgu Bilig’de “Bağırsak” Sözcüğünün Kazandığı Anlamlar
https://tdeidergisi.com/index.php/pub/article/view/40
<p>İnsanlar yaşamların boyunca kullandıkları kelimelere bakıldığında her sözcüğün sözlüğün ilk anlamıyla kullanmadıkları onlara mecaz ve soyut anlamlar yükledikleri görülür. Sözcüklerin ilk anlamlarıyla kullanılan monotonluktan sıyrılıp onları canlı bir üslupla sunmayı başarmışlardır. Nitekim Türk dili yapısı gereği soyut kavramlara ve mecaz anlamlara açık bir dildir. Bunu Türk dilinin elimizdeki ilk örneklerinden itibaren görmekteyiz. Mecaz ve soyut anlamların dışında çok anlamlı öğelerle karşılaşmaktayız. Orta Türkçe dönemi olan Karahanlı Türkçesi ve onun eseri olan Kutadgu Bilig’de de çok anlamlılık, soyut ve mecaz anlamlarla karşılaşmaktayız. Bunun örneği olarak Kutadgu Bilig’de geçen bağırsak sözcüğü verilebilir. Bağırsak sözcüğü Kutadgu Bilig’de temel anlamının dışında çok anlamlı, soyut ve mecaz kullanımları yaygındır. Kutadgu Bilig’de bağırsak sözcüğü insan organı olarak kullanılmayıp esirgeyen, merhametli, şefkatli, gönüden bağlı (candan bağlı), yakın, sadakat, samimiyet, sadık, gönülden (severek), vefa, sevgili (hitap), isteyerek (canıgönülden), hürmet, muhabbet ve ihlas ve iyilik anlamlarında kullanılmıştır. Bu çalışmada Kutadgu Bilig’de geçen bağırsak sözcüğünün hangi anlamlara geldiği tespit edilmiş ve örnekleri verilmiştir.</p>Tuba Çelik
Telif Hakkı (c) 2024 Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-07-022024-07-0221456810.5281/zenodo.12625150Hatay/Yayladağı İlçesinin Cadde, Sokak ve Küme Ev Adlarının Sınıflandırılması
https://tdeidergisi.com/index.php/pub/article/view/42
<p>İnsanoğlu etrafında gördüğü soyut ve somut her varlığa ad vermiştir. Bu adlandırmada, içinde yaşanılan coğrafyanın özellikleri ve toplumun maddi ve manevi değerlerinin bütünü olan kültürün etkisi görülmektedir. Yer adlarını bir milletin yerleşim tarihinin aynası olarak düşünmek mümkündür. Bu adlar<strong>, </strong>zamanla geçirmiş olduğu değişim ve başkalaşım ile üzerinde yaşayan kişilerle bütünlük kazanmaktadır. İnsanlık tarihi açısından önemli yerleşim merkezlerinden biri olan Hatay<strong>, </strong>birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Yayladağı da stratejik konumu ve zengin dil hazinesi ile önemli yerlerden biridir.</p> <p>Bu çalışmada Yayladağı merkez ve 28 mahallesine ait cadde, sokak, küme ev adları tespit edilmiştir. Nesilden nesle aktarılan kültürel zenginliğin izdüşümü olan yer adları veriliş amacına göre incelenmiştir. Burada Türk yer adı verme geleneğinin her yönüyle ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Ayrıca yer adlarının geçmişten günümüze geçirmiş olduğu değişim de kayıt altına alınmış olacaktır. Ad bilimi ve bu bilim dalının alt dallarından biri olan yer adları hakkında kısa bilgi verilmiştir. Ayrıca Yayladağı ilçesinin coğrafî özellikleri ve tarihinden bahsedilmiştir. Daha sonra resmî verilerden elde edilen bilgilerden hareketle yer adlarının veriliş amacı tespit edilmiş olup sonuç bölümünde tablo hâlinde gösterilmiştir. İnceleme sonucunda yer adlarının veriliş sebeplerinde en çok kişi adları ve coğrafi terim niteliğindeki kavramların tercih edildiği görülmüştür. Çalışma ile toponomi sahasına katkıda bulunmak istenilmiştir.</p>Elif Tuba UÇAR
Telif Hakkı (c) 2024 Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-07-022024-07-0221698210.5281/zenodo.12626538Feyyaz Kayacan’ın Hiçoğlu’nun Serüvenleri Adlı Öyküsünde İroni
https://tdeidergisi.com/index.php/pub/article/view/45
<p>Türk Edebiyatında kökeni bulunan ironi sanatı Feyyaz Kayacan’ın öykülerinde daha çok söz ironisi şeklinde olsa da olay, durum ve trajik gibi ironinin birçok alt başlığından da faydalanılmıştır. Kayacan 1950 kuşağı sanatçılarından farklı olarak ironiyi başat öge saymıştır. Yazar, kelime oyunlarıyla deyim ve atasözlerinin yapısını bozmak suretiyle, bazen de Sokratik ironide olduğu gibi yanlış anlaşılmalarla ironi yapmıştır. Bu nedenle özellikle toplum tarafından ötekileştirilmiş, toplumsal kabullere karşı mesafeli duran akıl ve beden sağlığıyla ilgili sorunlar yaşayan bireylere mizah unsurunu da kullanarak edebî kimlik kazandırmıştır. Bir başka ifadeyle yazar, eserlerinde alışılagelmişin dışında, toplumsal sorunlara yer vermiştir. Hiçoğlu üzerinden toplumsal sorunlara farklı bir bakış açısıyla yaklaşmıştır. Feyyaz Kayacan’ın Hiçoğlu’nun Serüvenleri adlı öyküsünde ironi tespitleri yapılmış ve kahramanın öyküde yaşadığı travmaları incelenmiştir. Yaşamış olduğu travmaları ironinin de özelliklerinden yardım alarak daha etkili bir şekilde anlatmıştır. Eserlerinde bazen yabancı dillerin de etkisiyle dilsel bozukluklara rastlanmaktadır. Eserlerini de sade dil ve anlatımının olanaklarından yola çıkarak ironik bir ifade ile zenginleştirmiştir.</p>Sinan Bozkurt
Telif Hakkı (c) 2024 Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-07-022024-07-0221839310.5281/zenodo.12626017Kelîle ve Dimne Üzerine Bir Bibliyografya Denemesi
https://tdeidergisi.com/index.php/pub/article/view/47
<p>M.Ö. III. yüzyılda bir Hint hükümdarının şehzadesini eğitmek üzere görevlendirilen rahip tarafından kaleme alınan <em>Kelîle ve Dimne</em>, filozof Beydeba ile Hükümdar Debşelim’in karşılıklı konuşmalarından oluşur. Kitap fabl türünde yazılmış nasihatname özelliği taşır. Beş kitap anlamında “Pança Tantra” adıyla da bilinen eserin kahramanları hayvanlar olup teması insanlarla ilgilidir. İç içe geçmiş farklı hikâyelerden oluşan eserin her bir bölümünde bir temel hikâye ve alt hikâyecikler yer alır. Bu hikâyelerin her biri farklı bir hikmeti konu edinmiştir. Başlangıçta hükümdarın çocuklarını eğitmek maksadıyla yazılmış olan kitaba zaman içerisinde ailevi konular ve siyasi meseleler, ferdî ahlak başlıklarının da eklenmesiyle içerik genişletilmiştir. Gerek çeviriler yoluyla gerekse uyarlamalar şeklinde farklı diller ve kültürlerle buluşturulan <em>Kelîle ve Dimne,</em> çeşitli alanlarda akademik çalışmalara konu olmuştur ancak yapılan çalışmalar eserin ününe oranla azdır. Oysa dünyada birçok eseri ve yazarı etkilemiş olan bir eserle ilgili ciddi sayıda çalışma yapılmış olması beklenirdi. Bu makalede <em>Kelîle ve Dimne</em>‘nin yazma nüshaları, eserle ilgili çalışılmış tezler, yazılan kitaplar, makaleler ve sunulan bildiriler tespit edilerek eser hakkında yapılmış olan çalışmalar nazara verilmiştir. Yapılan bu çalışmayla böylesine önemli bir eserle ilgili bibliyografya anlamında eksikliğin tamamlaması amaçlanmıştır. Bu vesileyle yeni çalışmalar için araştırmacılara kaynaklara ulaşmada kolaylık sağlanmış olacaktır. Ayrıca eserin hak ettiği ilgiye değer yeni çalışmaların yapılmasına katkıda bulunulacağı öngörülmektedir. </p>Hasan TelAyşe Akyol
Telif Hakkı (c) 2024 Türk Dili ve Edebiyatı İncelemeleri Dergisi
https://creativecommons.org/licenses/by/4.0
2024-07-022024-07-02219411410.5281/zenodo.12625546